Bugün sizlere 4656544. kez işlediğim havlularımdan birini göstereceğim :)
İşlemeye başlamadan çizdiğim anı instagramda paylaşmıştım sizlerle...
Özellikle boncuk ile işlenen örnekleri çok seviyorum.
Çok keyifli geliyor bana boncuk işi.
Ve kurdele nakışından daha şık buluyorum :)

Çok fazla havlu işledim ben...
Kendi çeyizime yaptıklarım olsun,hediyeler olsun,kermeslere yaptıklarım,sattıklarım...
İlgilenenlere, farklı örnek arayanlara, işleme tekniklerini görmek isteyenlere bir fikir olsun istiyorum.

Çok fazla örnek şablona sahibim bir kurşun kalem yardımıyla havluya geçiriyorum deseni.
Burda önemli nokta ise mezura ile başlangıç ve bitiş çizgisini ölçüp tam ortalayarak çizmek...
Bunun için biraz toplu iğne ve bir mezura yeterli oluyor :)













Biraz zengin ışıltıcı ve göz doldurucu oldu :)
Bu tarz havluları makinaya atmadan elinizde ılık bir suyla yıkarsanız eğer hiç bir şekilde bozulma olmuyor.
Özellikle nişan,söz,düğün bohçalarında çok şık duruyorlar :)

Umarım beğenmişsinizdir :)

Merak ettiğiniz kısımlar varsa yorum kısmına yazabilirsiniz.
Okuduğunuz için çok teşekkürler...
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

Hoşça Kalın!

Merhaba kızlar...

Öncelikle gecikmiş bir seri yazılarım olduğundan kusura bakmayın.
Çok arkadaşım sormuştu ve hala bu yazıları bekleyenleriniz var.

Daha önceden söylediğim gibi 15 yaşında bir kuaförün yanında çalışmaya başladıktan ve saçlarımı ilk kez boyadıktan sonra ilgim oldukça
artmıştı bu işe...

Daha sonra kurslara giderek kendimi geliştirdim, belgelerimi aldım ve halen evler de boya, kesim, fön, topuz vs. işlerine devam etmekteyim.

15 yaşından beri saçlarımı sürekli sarıya boyadığımdan (arada her renge boyadım ama en fazla 1 ay sürdü) sizler ile kendi deneyimlerimi nasıl boyadığımı, boyaya neler kattığımı paylaşmak istiyorum.


Ben kendi saçımı boyarken hiç bir zaman tek bir boya ile ya da sadece boya ile boyamadım.
Kuaförlerin tabiki bununla uğraşma gibi bir lüksü yok.
Ben evde kendim rahat rahat boyadığımdan boyadan çok bitkisel destek kullandığımı söyleyebilirim :)

Sizlerle faydasını çok ama çok göreceğiniz ufak ipuçları paylaşacağım bu yazı serisinde.
Mesela cila işleminde yağlar eklenmesi,
boya içerisine hangi yağları katarsak ne gibi bir faydası olur ya da yanmayı ne kadar en aza indirebiliriz,
boyadan önce sacları yağ karışımı ile nemlendirip boyaya hazırlama vs. gibi....

Hatta boya ve saç uzatma, besleme kürleri sonrasında kullanabileceğiniz bitkisel bir şampuan hazırlama gibi...

Özellikle benim ve arkadaşlarımın kullanıp çok büyük faydasını gördüğümüz şaşıracağınız bir şampuan kürü var ki saçları dolgunlaştırıp uzamasına yardımcı oluyor.

Ben bu yazı itibariyle sizlerle bu yazı serisini başlatıyorum :)

Umarım bir şeyler katabilirim.

Takipte kalın.Sevgiler!

Selamlar...


Gördüğünüz gibi sütümüz kesik vaziyette.İyice kaynadıktan sonra altını kapatıp soğumasını bekliyoruz.





Soğuduktan sonra bir süzgeç yardımıyla suyunu süzüyoruz.
Ve bir tülbent yada tül parçasına ihtiyacımız olacak.Biz tülbent kullanırdık ama o an elime tül geçiverdi.
İsteğe göre tuz ekleyebilirsiniz ben eklemedim.




Sonra ise içerisinde ki suyu iyice süzdürmek adına tülün içerisine peynir olacak malzemeyi koyuyoruz.




Benim bir anlık dalgınlığıma geldiğinden dolayı tülün içerisine süzgeç ile birlikte koymuşum :)
Normalde direk süzgeçten tüle aktarıyoruz ve tülün ağzını güzelce büzüyoruz.




Alternatif olarak sizlere önerebileceğim şeyler ise içerisine dereotu, nane, fesleğen, kekik, çörekotu seçeneklerinden birini koyarak daha leziz daha özel bir hale getirebilirsiniz.
Fikir olması açısından alıntı bir resim paylaşmak istedim.




Umarım yararlı bir yazı olmuştur :)
Okuduğunuz için çok teşekkürler.
Hoşça Kalın!

Yıllar önce mefruşat kursuna gittiğimden o dönem fazlasıyla boncuk işi, kurdele nakışı, punch, kaneviçe, patchwork ve dahası şeyleri yapmışlığım vardır.
Hatta çeyizime bir çok şey işlediğimi ve çoğunun da beğenilip sergilerim de satıldığını da belirtmek isterim.
2 yıl devam etmiştim kursa...

Ama hiç bir zaman işlemekten sıkılmadım.
Arkadaşlarıma yakınlarıma kermeslere hediye olarak havlular bohçalar işledim.
Yeri geldi sipariş alıp satışlar yaptım.
Kısacası çok ekmeğini de yedim bu işin :)
Şimdiler de iyi ki gitmişim diyorum o kursa...


Son zamanlar da tekrar dan işlemelere başladım.
Bunları tek tek resimledim.
Yaptığım işlemeleri de sizlerle paylaşmak istiyorum.


Belki benim gibi el sanatlarına hevesi olan arkadaşlarımız vardır aramızda.
Hem fikir olmuş olur hem de elinden gelmeyen ama yaptırmak isteyenler olur diye düşündüm.
O yüzden yeni bir kategori daha ekledim bloguma... 'El Emeklerim'

Şimdi sizlerle kursa başladığım zamanda ilk yaptığım tepsiyi paylaşacağım.





Evet çok basit bir örnek.
Ama ilk işlemem idi o yüzden mazur görün :)
Zamanla elim alıştıkça ve hayal dünyam genişledikçe daha muntazam ve daha albenili işler oldum.
Şimdi çok daha iyiyim bu işte :)

Bu gördüğünüz tepsi saten bordo bir perde kumaşı üzerine basit kurdele teknikleriyle işlendi.
Ardından ben bunu ahşap bir tepsi haline getirttim.
Bunu pano olarak bile kullanabilirsiniz.
Ama özel misafirlere sunum yapmak için çok şık bir tepsi.


Özellikle de malzemeler tasarım ve renkler değiştirilerek düğün nişan ve söz için harika tepsiler yapılabilir.
Düşünsenize beyaz saten kurdele, beyaz inci ve tül birleşiminden gelin gibi bir tepsi olduğunu... :)

Harika olur diyorum!

Umarım beğenmişsinizdir.
Bundan sonra sık sık el emeklerim yazısında görüşmek üzere.
Hoşça kalın!

Merhaba :)

Bugün ilk kez bir tarif yazısıyla karşınızdayım.
Sürekli mutfağa giren bir insan değilimdir ama girdiğim zamanda büyük bir zevkle bir şeyler hazırlarım.
Son zamanlarda daha bir merakım artmaya başladı.
Özellikle sabah kahvaltılarında farklı şeyler görmeyi çok seven biriyim.
Deneyip başarılı olduğum tarifleri sizlerle paylaşmak istiyorum :)

İlk tarifimiz Patates Havuzunda Yumurta...
Aslında bu ismi ben uydurdum :)
Bu tarifi  bir ara bir yerler de görmüştüm ama hatırlayamıyorum.
Facebook olması gerek ama emin değilim.
Çok kolay çok basit ama çok lezzetli olduğunu düşünüyorum.

Neyse uzatmadan başlayalım...


Öncelikle gerekli malzemeler;
1 adet orta boy patates
1 adet yumurta
1 yemek kaşığı tereyağ
Sıvı yağ
Tuz
Baharat
(ben biraz granül sarımsak kullandım lezzet vermesi adına)

Gördüğünüz gibi malzemesi oldukça az ve masrafsız bir tarif.

Gelelim hazırlanışına....

İlk olarak patatesleri uzun ince bir şekilde doğrayalım.
Daha sonra patatesleri kızartalım.




Bu adımda istediğiniz gibi kızartabilirsiniz.Ben epey kızarmış ve çıtır çıtır sevdiğim için biraz fazla kızarttım.
Kızaran patatesleri bir havlu kağıt üzerine alalım ve yağının süzülmesini bekleyelim.




Ayrı bir tavada ise tereyağını eritelim.




Daha sonra kızarttığımız pateteslere ortası boş kalacak şekilde kare şekli verelim.




İsterseniz bunu üçgende yapabilirsiniz ama ben kare olarak tercih ettim.
Ardından ortada boş kalan kısma yumurtayı kıralım.




Ben üzerine kapak kapattım daha çabuk olsun diye.
Üzerine istediğiniz baharatları ekleyebilirsiniz.




Pul biber, kara biber, kekik gibi baharatların yakışacağını düşünüyorum.
Ben az karabiber ve toz kırmızı biber ekledim.
Lezzet versin diye de granül sarımsak döktüm üzerine.




Ve kahvaltılığımız hazır...




Gördüğünüz gibi hem çok pratik hem de şık görünen bir tarif.
Kahvaltıya gelen arkadaşınıza çok pratik bir şekilde hazırlayıp ikram edebilirsiniz :)

Not: Sonradan aklıma gelen şey ise kaşar peynirinin aslında bu tarife çok yakışacak olması.
Patateslerin ortasına yumurtadan evvel koyulursa hem daha lezzetli hemde patateslerin birbirine daha kolay yapışması açısından daha iyi olacağını düşünüyorum.


Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Umarım beğendiğiniz bir yazı olmuştur.
Hoşçakalın ve Afiyet Olsun :)

Selam kızlar!
Abur cubur yazılarımdan biri olan A101 ve Bim alışverişime hoşgeldiniz. :)

Ben değişik ürünler görünce atıyorum sepete ve keyifle deniyorum hepsini.
Onlar raflardan bana bakınca almadan çıkamıyorum :)
Ambalaj önemli! :)






A101 alışverişime geçersek ambalajı el bombasını anımsatan bir enerji içeceği ile başlayalım.

Bomba şeklinde bir enerji içeceği.

Açıkcası ambalajının şirinliğine aldım diyebilirim :)
Yanında pim şeklinde bir açma halkası var.















Herkesin instagram da çok paylaştığı ve bu sebeple çok merak ettiğim Toffiee yi nihayet buldum :)
Bakalım nasılmış...















Powerade ilk kez denediğim bir ürün değil zaten sürekli alıyordum spor zamanlarında...

Şuan hala spora devam ettiğim için almak istedim bir tane.
E alışverişin içinde olunca da paylaşmak istedim :)














İlly İssimo Cappuccino da görünce merak ettiğim bir içecek oldu.

Soğuk olarak tüketiliyormuş.
Ben genelde sıcak kahvemi de kırk saat soğutup öyle içtiğimden denemek istedim.
Daha önce hiç görmedim bu markayı.Az buz da değil hani küçük olmasına rağmen 3.95 gibi bir fiyatı vardı.
Merak ediyorum açıkcası.







Maden sularını çok severim her çeşidini de denerim gördükçe.
Akmina Limongiller in sırf şişesini görüp aldım diyebilirim :)
Bizim gibi kokoş süslü bir hatun o da :)
Limon ve ahududu karışımlı...






Bu tüp balı ise spora giderken hazırladığım ballı süt için aldım.
Süt matarama kolaylıkla sıkabileceğimi düşündüm.





















Geriye kalanlar da sürekli tükettiğim hastası olduğum çubuk krakerler ve diğerleri.
Ara öğünler de karnım acıktıkça yiyorum güzel tokluk hissi veriyorlar.
Alışverişe dahil olunca paylaşmak istedim :)



Ve kızlar bu alışveriş bu kadardı :)
Sırasıyla ürünleri deneyip sizlerle paylaşacağım.Okuduğunuz için teşekkürler.

Hoşçakalın!

Hu huu ben geldim :)

Bloguma yeni bir kategori oluşturmaya karar verdim.
Aslında bir değil bir kaç fikir var aklımda aa ilk olarak bununla başlamak istiyorum.

Ben değişik yemekler tatmayı seven yeniliklere açık bir damak tadına sahibim.
Hal böyle olunca da keşfedilmemiş görülmemiş ürünleri denemek bana ayrı bir keyif veriyor.
Benim bu merakım internetten farklı ülkelerin abur cuburlarını satın almayı araştıracak kadar ileri derece de... :)

Kaynakları da buldum gibi bir şey.Yakında Allah izin verirse belki de ülke ülke yazarım bu postları :)
(inşallah çok amin)

Şimdi gelelim geçen alışverişim den aldığım bir ürüne...
Ürün menşei ile ilgili ufak bir bilgi ile başlayalım...



''İtalya’nın ünlü kahve markası Illy ile Coca Cola’nın Ilko Coffee International adı altında kurdukları ortak firma aracılığıyla piyasaya sürülen Illy Issimo’nun hazır soğuk kahve çeşitlerini Türkiye’de yaygınlaştırmak için üç yılda 3 milyon Euro yatırım yapacaklarını belirten Ilko International’ın Ceo’su Vinay Kapoor, tüketimin yaygınlaşmasıyla birlikte Türkiye’de de bir üretim tesisi kurmayı planladıklarını söyledi.''

Bu ürün bir kahve. Daha doğrusu cappuccino (!) Ya da bana sorarsanız hiç bir şeye benzemeyen bir şey.

Aslında internetten araştırmalarıma yurt dışında epey ünlü bir marka.
Hatta çok şık hazırlanmış bir web sayfaları var. Tabi ki ingilizce.
Zaten herhangi bir türk sitesin de satışına rastlamadım. Ama Amazon, Alibaba, Soap ve diğer bir kaç yabancı site de satışı mevcut.Kendi satış sitesi de var hatta.

Görünce epey bir şaşırdım desem yalan olmaz açıkçası...
A101 den aldığımdan dolayı ben öyle abzürük bir markadır diye düşünmüştüm :)
Tabi fişte fiyatını görünce de bi anaaa! olmadım değil :) 3,95 gibi bir fiyatı vardı küçücük ürünün.
Amazon ve diğer yurt dışı siteler de ise 12 li fiyatı $24.00 gibi bir rakam!


Velhasıl kelam gel gelelim verdiğim 3 kuruşa da pişman oldum.
Soğuk kahveyi severim ayrı onu da bir kenara bırak sıcak kahvemi bile soğutarak içmeye alışmış bir insanım ben.
Ama kardeşim bu çok kötü be! Soğuk ve içerisin de ne olduğunu bilmediğim baskın bir tat var.
İçerisini incelediğim de şöyle;

illy issimo% 100 doğal Arabica kahve Illy eşsiz harmanı ile yapılan hazır içecek kahve sunmaktadır. illy issimo kahve saf zevk oluşturmak ve hareket halindeyken duyuları uyandırmak en iyi doğal malzemelerle yapılır.

issimo Cappuccino Zengin espresso az yağlı süt ve kakao ile harmanlanmış tadı.

Anahtar Malzemeler: illy kahve, az yağlı süt, şeker, kakao.
Hiçbir koruyucu madde ekledi.
8,45 fl. oz. (250 mi) can
100 kalori, 1.5 g yağ

Yazının saçmalığına bakmayın google amca böyle çeviriyor sağ olsun :)
Tahminimce saf arap kahvesi o tadı veriyor :( Oldukça yoğu bir tadı var.
Soğuk kahve ya da cappuccino gibi bir şey değil yani...

Neyse gelelim saadete...Bir daha alırmıyım? Tabi ki de almam!
Umarım benim gibi böyle farklı ürünler seven ve denemek isteyenlere güzel bir yazı olmuştur.
Türk kahvesinin gözünü seveyim der ve bu yazıyı burada sonlandırırım ben!

Okuduğunuz için teşekkürler.
Bir daha ki keşifte görüşmek üzere.
Hoşçakalın!

Herkese Merhabalar...
Bugün sizlerle yıllardır kullanmış olduğum bir kil maskesini paylaşacağım.
Aslında bu geçen sene hazırladığım bir yazıydı ama ihmalkarlıktan paylaşamamıştım.
Geçen sene den kalma fotoğrafları görünce bari hemen yazısını yazıvereyim dedim. :)

Öncelikle ürün özelliklerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

• Yüzü derinlemesine temizler, dağal detoks uygular.
• Doğal nano mineral ve tuzlar ile cilt altına inerek cilt dokusunu sıkılaştırır ve kırışıklıklar ile kaz ayaklarını giderir.
• Ciltte bulunan akne ve sivilceleri giderir.
• Güneş lekeleri, hamilelik lekeleri ve çilleri giderir.
• Yüzdeki ölü derilerin peeling ile atılmasını sağlayarak yüzü gençleştirir.
• İçeriğinde bulunan doğal flor gazı sayesinde rahatlık ve ferahlık verir.
• Stresi ve günün yoğunluğunu alır.
• %100 Doğal Spa Ürünüdür.
• Natural bir ürün olarak kesinlikle hiç bir kimyasal ve yapay katkı maddesi içermez.

• Maske direkt olarak yüze ve çene altına bir fırça veya el ile sürülür.
• 10 dakika kuruması beklenir.
• Sadece ılık su ile durulanır.
• Cilde mükemmel bir yumuşaklık ve tazelik verir.
• Her hangi bir yumuşatıcı krem sürmeye gerek yoktur.